19 Aralık 2015 Cumartesi

Her şeyin gerçekten zamanı varmış...

Mira'nın kağıt, kalem, boyama işlerine çok çok uzak olduğunu düşünmeye başlamıştık, hatta ne başlaması düşünüyorduk bile…Müzik kulağı çok iyi, müzik dinlemeyi, dans etmeyi çok seviyor amma velakin iş çizmeye yazmaya gelince hiiiç oralı olmuyordu…Hele ki eline boya bulaşınca hemen ellerini yıkatmak ya da silmek istiyor bunda dili geçmiş kullanamayacağım hala da öyle…

Bu durum nasıl mı değişti? Bir gün sevgili Elif ve Ünal'a gittik…dünya güzeli Deniz kızıyla, Mira'nın arası sadece 1 hafta; dolayısıyla kaynaşmaları konusunda büyük çaba sarfediyoruz aramızdaki mesafeye rağmen:) Neyse gittik evlerindeyiz, evlerinde bir tane yazı tahtası var, bir tarafında tebeşir diğer tarafında da kalem kullanabiliyorsun; daha da detaya girecek olursak bir tarafı bildiğimiz kara tahta bir tarafı da beyaz tahta…Mira tahtayı o kadar sevdi ki, sürekli başında…Misafirliğimizde büyük zamanını tahtanın önünde geçirdi, görünce tabii çok tepki göstermedik ki ( sevinç nidalarını içime içime attım ) ters tepmesin diye…Ertesi gün girdim internete hemen aldım tabiki, boyu boyuna huyu huyuna bir tahta kendisi, valla süper oldu..Şimdi sürekli bulutlar, ağaçlar, adamlar havada uçuşuyor çok ama çok hoşumuza gitmeye başaladı; tahtadaki yaratıcılığını kağıda da taşıdı..Sağolasın İkea..



Tahtayla başlayan yolculuğumuza bugün de okulumuzda boya serüveniyle devam ettik, hem de akrilik boya fırçayla çizim yaptı:) Hem de en bulaşanından o kadar zevk aldı ki, eve de alasım var fakat duvarlar konusunda endişelerim var ona da çözüm bulduğum an, gireceğim akrilik boya olayına:)
Tabi ki, sonrasında ellerimizi yıkadık ama olsun bu daha başlangıç…  Zaman her şeyi çözüyor aslında sadece sabırlı olmak ve endişe eşiğini düşürmek gerek..  Bu cümleyi çok bilmişçe kurdum ama duygularım mantığımın önüne geçiyor A dostlar !


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder